Page 234 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 234
222 Gülden Bülbüllere
˗ Hacı Hüseyin, maksad hasıl oldu. Hadi, gel de ben senin
elini sarayım.
dedi. Sonra kan akmasın diye Hacı Hüseyin Amca’nın elini avucu-
nun içine aldı ve onu yukarı götürdü. Orada onun elini sardılar.
***
Efendim biz Tarsus Teveccühü’ne gitmiştik. Teveccüh sonrası
orada yarım veya bir saat kadar Efendim’le beraber olduk. Efendim
oraları gezerek nazar eyledi. Dönüş vakti geldiğinde Efendim:
˗ Bu saat itibariyle Niğdeli ihvanlarımız bizim konvoyumuzu
takip etmesinler. Onlar beş on dakika daha burada oturduk-
tan sonra hareket edip memleketine gitsinler. Sadece Anka-
ralılar bizi takip etsinler.
buyurdu. Bunun üzerine biz harekete geçtik. Efendim Hazretleri Ya-
şar Tunç Ağabeyimizin arabasıyla önden gidiyordu. Biz de arkala-
rından onları takip ediyorduk. Bir araç bizi sollamaya kalktı. Bu araç
Niğdeli kardeşlerimizin aracıydı. Onlar emre muhalif olarak Efen-
dim’i takibe başlamışlardı. Maalesef yolda büyük bir kaza geçirdiler
ve o arabadaki dört kardeşimiz yaralandı. Bunların ikisi arabanın ön
tarafında oturan Sabri Bey ve Atilla Bey idiler. Arka koltukta oturan
diğer iki kardeşimizin ismini hatırlayamıyorum. Onları yol üzerin-
deki ilçelerden birisindeki küçük bir hastaneye götürdük. Oradan
ambulansla Kayseri’deki büyük bir hastaneye gönderdiler.
Efendim Hazretleri oradakilere “Siz ambulansı takip edip Kay-
seri’ye gidin. Bize yaralıların durumları hakkında bilgi verirsiniz.”
buyurdu. Efendim Hazretleri daha sonra Ankara’ya geldiğimizde bu
olayla ilgili olarak şunları anlattı:
“Biz Tarsus’ta teveccühü bitirdikten sonra bu dört ihvanımız bizim
yanımıza geldiler. Bizden Niğde’de de teveccüh yapmamızı istedi-
ler. Biz de kendilerine “zamanımızın olmadığını” ve “Niğde An-
kara’ya yakın olduğu için Ankara Teveccühü’ne katılmalarının
doğru olacağını” söyleyerek tekliflerini kabul etmedik. Bunlar daha
sonra bizim sözümüze kanaat getirmeyip Nurettin Efendim’e (Dede
Paşa Hazretleri’nin oğlu) gidip: