Page 183 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 183
Ruhumuz Beraber 177
katlarda dolaşmaya başlamış. Efendim bu yüzden artık hane-i saa-
detten çıkarken kapıyı kilitlemeye başlamış. Adam çay ocağında
oturuyor, sigara içiyor, garip garip konuşuyor.
Neyse, bir gün ikindi vakti civarında Efendim Hazretleri
elini arkasına koymuş bir vaziyette salona girdi ve:
˗ Nerede o?
dedi.
˗ Buyurun Efendim.
denildi.
˗ Bir tane adam var yâ, dolaşıyormuş her yeri, ihvanları rahat-
sız ediyormuş. Nerede o?
dedi. Oradakiler:
˗ Efendim, şu anda çay ocağında.
dediler. Efendim salondan çıktı, eli arkada çay ocağına geldi. Adam
da orada başkalarıyla birlikte oturuyordu ve hep birlikte çay, sigara
içiyorlardı. Çay ocağı duman altıydı. Efendim’i görünce herkes gibi
o da ayağa kalktı. Efendim:
˗ Ne yapıyorsun sen?
dedi. Adam el pençe divan boynunu büktü. Efendim:
˗ Yâ sen niye rahatsız ediyorsun bu milleti? Bak buraya gel-
mişsin, sohbetini dinle, tekke çorbasını iç. Başka niye etrafa
sıkıntı veriyorsun?
dedi. Adam da sigara içiyormuş, yanında Marlboro sigarası var.
Efendim:
˗ Yâ sana deli diyorlar. Bunun neresi deli? Deli adam Marl-
boro sigarası mı içer? Çalışmıyorsun, etmiyorsun, ama
Marlboro sigarası içiyorsun!
dedi. Sonra:
˗ Böyle ihvanı rahatsız etmek olmaz. Atın bunu dışarı!
dedi. Bunun üzerine oradaki ihvanlardan bir kişi adamı kafasından,
iki kişi de ayağından tuttular. Adam Efendim’in önünde dışarı çıka-
mamak için direniyor ve: