Page 188 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 188

182                                         Gönlümüz Beraber

          dedi. Biz:
              ˗  Yolda sana bir şeyler anlattı mı?
          diye ikinci bir soru sorunca:
              ˗  Biraz bahsetti. “Bizim yolumuz muhabbet yolu, her çeşit in-
                 san  olur,  cezbeye  gelenler  olur.  Allaaaah  diye  bağıranlar
                 olursa korkma, aşktandır. Aman karşı çıkma, çorbanı iç, bir
                 şeye karışma. Gidip, gelelim.” dedi
          diye cevap verdi. Biz de,
              ˗  Hoş  gelmişsin.  Bu  kapı  çok  büyüktür.  Teyze  oğlun  seni
                 önemli  bir  yere  getirmiş.  Hazret-i  Pîr  çok  büyük  bir  ev-
                 liyâdır. Burası kalabalık. Yatak ihtiyacınız olursa haberimiz
                 olsun. Size yatak sereriz, istirahat edersiniz. Keyfinize ba-
                 kın.
          dedik.
                 O  gece  İncek’te  kaldık.  Gece  boyunca  dışarıdan  gelenler
          oldu. Ertesi gün cumartesi sabah kahvaltıdan sonra Efendim teşrif
          etti. Salon kalabalıktı. Salonda teveccüh öncesi daha çok eski ihvan-
          lardan, vekillerden ve değişik bölgelerden gelen ihvanlardan oluşan
          bir cemaat vardı. Ali Ayçicek Ağabey, Erzurum’dan Sıddık Ağabey
          ve Çankırı’dan bazı ihvanlar da oturuyorlardı. Efendim’e ve ihvan-
          lara çay verdik. Çok dingin bir hava vardı. Efendim sohbet etmeye
          başlayıp  “Bizim  nispetimizde  aşk  ve  muhabbetle,  cezbe  yoluyla
          daha seri bir şekilde terakki edildiğini” ve “mürşidin tasarruf ederek
          müridinin iradesini cereyana kapılmış gibi alıp onu terakki ettirdi-
          ğini” söyledi. Bir ara sükût oldu ve Avusturya’dan Bayburtlu Servet
          Ağabey gazel okumaya başladı:
                 Yüzgeçliği öğrenmeyen kul girmesin bu deryaya
                 Aşk deryası dipsiz olur acep bulman battığını
          Gazel  böyle  devam  ederken  ihvanların  arasında  hareketlenmeler
          başladı. Baktık, birisi oturduğu yerde iki dizinin üzerinden Allaaah
          diyerek öyle bir havalandı ki sonra pat diye yere düştü. Daha sonra
          kalktı, aynı hareketi tekrar ve daha şiddetli bir şekilde yaptı. Yine
          düştü ve boylu boyunca yere uzandı. Bu sefer yerde yuvarlanmaya
          ve bağırmaya başladı. Etrafındakiler ayağa kakıp kenara çekilmek
   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193