Page 185 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber

Ruhumuz Beraber 179

bu olayda kabahat adamda değil, zahiri bir kavgada taraf tutan kişi-
ler gibi davrananlardadır. Hadi sen de yaka paça atılsan ne yapacak-
sın?
O nedenle Salih Baba “Bilinmez âlemin sırrı nihândır” bu-
yurmuş. Zahiren yapman gerekeni yapacaksın, ama altında sırlar ol-
duğunu da unutmayacaksın. Salih Baba’da bir de “Senin gördüklerin
aybı velîler setr eder cümle” buyrulmuş. Bu yüzden “Sen bilirsin”
demek lazım.

Adaçayı Hizmeti
Efendim Hazretleri 1994 yılında diyeti nedeniyle bitkisel
çaylar içiyordu. Ihlamur, kuşburnu gibi bitkisel çayların haricinde
en çok limonlu çay içiyordu. Biz de hizmet edebilmek adına, yanı-
mızda içi limon, bıçak, poşet çay, kuşburnu, ıhlamur, cam çay fin-
canı, fincan altlığı ve peçete gibi malzemelerle dolu olan bir çanta
taşıyorduk. Bu sâyede herhangi bir yerde gerektiği zaman hemen bir
miktar sıcak su bulup fincan ile servis yapabiliyorduk. İncek’in suyu
da çok kireçliydi. Bazen çay demliyorduk, sıcak suyun dibine böyle
bir karış kireç çöküyordu. Çay kazanına süzgeç bağladık olmadı.
Sonra hazır şişede su almaya başladık. Hazır suyu ayrı bir çaydan-
lıkta kaynatıyorduk.
O zamanlarda Efendim İstanbul’dan Ankara’ya gelirken
Bolu’ya uğruyordu. Bir keresinde biz de Bolu’ya Efendim’i karşıla-
maya gittik. Efendim Bolu’ya geldiğinde bir ihvan ağabeyimizin
evine geçti. Bolu’da işletme okuyan öğrenci kardeşlerimizden Hü-
seyin ve Zafer ufak bir baharatçı dükkânı açmışlar, biz de onların
dükkânına uğradık. Bize:
˗ Adaçayı, ıhlamur, kuşburnu satıyoruz.
dediler. Biz de:
˗ İyi, verin. Efendim’e poşetli bitki çayı demleyip veriyoruz.
En azından bunlar daha doğal olur.
dedik. Neyse, bize ıhlamur, adaçayı, kuşburnu gibi çeşitli otlar ver-
diler. Onlara:
˗ Nasıl yapayım?