Page 114 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 114
102 Gülden Bülbüllere
yanına serdiler. Cesaret edip Efendim’in yanında nasıl yattığıma
hâlâ inanamıyorum. Orada Gülbey Efendi mi yoksa Keleriç’ten
Hacı Salih Efendi mi vardı bilemiyorum. Yastığı çevirerek Efen-
dim’in başıyla benim başım yanyana gelecek şekilde yattım. Artık
uyku ile uyanıklık arası mı dersiniz, uykuda mı dersiniz, Efendim
benim başımı kendisine bakar şekilde çevirdi. Baktım, bu yeryüzü
var ya, yer küresi küçüldü ve ben yeryüzünü tamamen görüyorum,
ama yeryüzünde sadece Efendim var! Hani Silsile’de sıra Efen-
dim’in elkabına gelince “Ve ila ruhi kutb-ul arifan gavs-ül a’zam
ferîd-üz zaman” diye okuyoruz ya! İşte ben de o hâl içindeyken Mü-
bareği asrın teki olarak müşahede ettim. Baktım, bütün mükevvenat,
bu yer küresi tamamen küçüldü, fakat ben sadece onu görüyorum.
Nasıl baktırdıysalar, Efendim’in tek başına yeryüzüne hâkim oldu-
ğunu gördüm. Fakat Efendim’e bir şey demedim. Ondan sonra bu-
nun gibi daha birçok manzaralar seyredildi.
Bazen dikilir, gözlerimi bir noktaya diker, acayip bir şekilde kalır
ve sonra kendime gelirdim. Elbette bu hâlleri yaşatan da onlar. Efen-
dim Hazretleri işte o arada bize, bu acize ders verme emrini verdi.
Efendim Hazretleri, Mübarek, bizzat kudret lisanı ile buyurdu ve biz
de o zaman hatme duasını bir kağıda yazdık. O zamanlar matbu (ba-
sılmış) hatme duası yoktu. Sanıyorum Efendim Hazretleri’ne gökten
manevî mühürler tevdî edilmişti, yani sanki nüzul gelmişti. Fakat
ben bu görevi yapmak istemiyordum. Bu yüzden “Efendim, ben bu
görevin ehli değilim!” diye feryat u figan ederdim. Orada işte böyle
güzel günler geçirdik. Elhamdulillah, Allahu Teala bu aciz kuluna
böyle hikmet müşahedeleri lutfetmiştir.
Efendim Hazretleri bu ziyaretlerinden sonra da hemen hemen her
yıl Erzincan’dan iki, üç kere gelip Uzungöl’ü teşrif ediyorlardı. Fa-
kat bir sene gelmedi. Burada birazcık muhabbet ve kaynaşma vardı
ve hatmeleri kalabalık bir şekilde yapıyorduk. Efendim’in o yıl da
burayı teşrif etmesini arzu ederek ihvanlara:
˗ Reşahat’ta okudum. Mürid mürşidini rabıtasıyla kendi tara-
fına çekermiş. Uşaklar, rabıta yapın da Efendim gelsin.
dedim. Herhâlde ihvanlar da rabıtalarına iyi sarıldılar ve ben o ak-
şam Efendim’i rüyamda gördüm. Efendim bana böyle celal sıfatıyla: